Sosyal medya, genç bireyler için hem eğlenceli hem de potansiyel tehlikelerle dolu bir dünya haline geldi. Ergenler, kendilerini ifade etmenin ve arkadaşlarıyla bağ kurmanın bir yolu olarak bu platformları kullanırken, aynı zamanda tehlikeli ve riskli davranışları da özendiriyorlar. “Havalı” buldukları bu davranışların ölümcül sonuçlara yol açma potansiyeli kimseyi endişelendirmiyor gibi görünüyor. Peki, bu sosyal medya trendleri nelerdir? Neden özellikle gençler bu kadar kolay bir şekilde tehlikeli davranışlara yöneliyor? İşte tüm bu soruların yanıtları ve daha fazlası bu yazıda.
Sosyal medya platformları, günlük yaşamın ayrılmaz bir parçası haline geldi. Ergenler, bu dijital dünyada kendilerini ifade etmek, sosyal etkileşimde bulunmak ve popüler olma arzusuyla hareket ediyorlar. Ancak, bu durum aynı zamanda tehlikeli bir risk barındırıyor. “İçinde bulunduğumuz çağda herkesin bir parçası olmak istemesi yaygın bir durum. Bunun yanında, arkadaşlar arasında onay görmek için yapılan tehlikeli eylemler de gün geçtikçe artmakta,” diyor psikolog Dr. Meltem Yılmaz.
Ergenlerin sosyal medya üzerindeki içeriklere karşı duyarlılığı, onları tehlikeli videolar ve meydan okumalar gibi trendleri denemeye itiyor. Viral olma arzusuyla hareket eden gençler, bu tür içeriklerin sonuçlarını sorgulamadan katılıyorlar. Örneğin, “Tide Pod” yeme challenge'ı, gençlerin sağlığı açısından ciddi tehditler içeren bir trend olarak dikkat çekti. Ne yazık ki, sosyal medya tarafından özendirilen bu tür içerikler, sağlık sorunları ve hatta ölümle sonuçlanabiliyor.
Gençlerin, “havalı” gördükleri bu tehlikeler konusunda ne kadar bilgi sahibi oldukları bilinmiyor. Bunun yanı sıra, ebeveynler ve toplum olarak bu duruma karşı ne kadar duyarlı olduğumuz da tartışmalı bir konu. Uzmanlar, gençlerin sosyal medya üzerinden maruz kaldıkları bu tür içeriklerin ciddiyetinin anlaşılmadığını ve bu yüzden risklerin göz ardı edildiğini vurguluyor. Eğitimdeki eksiklikler ve medya okuryazarlığının azalması, bu tehlikeleri daha da doğal bir hale getiriyor.
Bunun önüne geçmek için yapılması gereken en önemli şey, toplumsal farkındalığı artırmak. Ebeveynlerin, çocuklarıyla sosyal medya kullanımı hakkında açık ve dürüst bir diyalog kurması büyük önem taşıyor. Gençlerin bu tür içeriklere maruz kalmalarını sınırlandırmak adına ebeveynlerin kurallar koyması ve sosyal medya kullanımıyla ilgili bilgilendirici içerikler paylaşmaları kritik bir rol oynuyor. Eğitim kurumları da gençlerin bu konudaki farkındalık seviyelerini artıracak programlar geliştirerek bu tür tehlikeleri ortadan kaldırabilirler.
Sonuç olarak, sosyal medya platformlarında popüler olan “havalı” trendlerin altında yatan riskler, ergenlerin hayatını tehlikeye atacak düzeye ulaşabiliyor. Ergenlere yönelik bu tehlikeli davranışların önlenmesi, sadece bireylerin değil, toplumsal bir sorumluluk olarak hepimize düşüyor. Herkesin bu konuda duyarlı olması ve gençlerin sağlıklarını tehlikeye atmadan eğlenceli anlar geçirebilecekleri alternatif yollar sunulması gerektiği unutulmamalı. Sosyal medyanın sunduğu dünyada, gençlerin güvenliği her şeyden evvel gelir.