Son yıllarda sosyal ve ekonomik dinamikler, Türkiye'de boşanma süreçlerinde nafaka konusunu yeniden gündeme getirirken, özellikle süresiz nafakanın geleceği merak konusu oldu. Nafaka uygulamaları, boşanma sonrası geçimlerini sağlamakta zorlanan bireyler için önemli bir destek unsuru olmasına rağmen, süresiz nafaka uygulamasının haksız yere kötüye kullanıldığını ileri süren pek çok görüş de bulunmaktadır. Bu bağlamda, Türk hukuk sisteminde süresiz nafaka ile ilgili yapılan yeni düzenlemeler, hem adalet arayışını hem de tarafların haklarını koruma amacını taşımaktadır.
Süresiz nafaka, boşanmış bir eşin diğerine, belirli bir süre olmaksızın, her ay maddi destek sağlamasıdır. Türkiye’deki mevcut hukuk sisteminde, boşanma sonrası nafaka talep eden taraf, genel olarak iktisadi güçlük içinde olduğu sürece bu desteği alma hakkına sahiptir. Süresiz nafaka, özellikle kadının ekonomik olarak bağımsızlığını kazanması uzun zaman alıyorsa ya da çocukların bakımı ile ilgili sorumlulukları varsa gündeme gelmektedir. Ancak, bu durum bazı boşanma süreçlerinde her iki taraf için de sosyal ve ekonomik sıkıntılara yol açabilmektedir.
2023 yılı itibarıyla Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde kabul edilen yeni düzenleme, süresiz nafaka uygulama prensiplerini kapsamlı bir şekilde gözden geçirmektedir. Öncelikle, nafaka miktarının belirlenmesinde daha objektif ölçütler kullanılacak. Geçmişte yaşanan bazı olumsuz örnekler nedeniyle, nafaka miktarının belirlenmesi hususunda yargı organlarına daha fazla yetki tanınacak. Ayrıca, nafaka alan bireyin maddi durumunun düzenli olarak değerlendirilmesi sağlanacak. Yani, nafaka alan kişinin yaşam standartları ve ekonomik durumu değiştiğinde, nafaka miktarı da güncellenebilecektir.
Düzenlemenin bir diğer önemli noktası ise, nafaka süresinin denetlenmesidir. Nafaka talebi sonrası bir süre kestirimi yapılacak ve belirli şartlar altında nafakanın sona ermesi veya azaltılması mümkün hale getirilecektir. Örneğin, nafaka alan kişinin yeniden evlenmesi, ekonomik olarak bağımsız hale gelmesi ya da yetersiz davranışlar sergilemesi durumunda nafakanın sona erdirilmesi gündeme gelebilecektir. Bu, süresiz nafakanın kötüye kullanılmasının önüne geçmek amacıyla atılan önemli bir adım olarak değerlendirilmektedir.
Yapılan düzenleme ayrıca, nafaka talep eden bireyin, nafaka süresince durumu iyileşmediği takdirde, sadece belirlenen süre boyunca maddi destek alabileceğini göstermektedir. Bu durum, boşanma sonrası tarafların ekonomik olarak bağımsız olmalarını teşvik ederken, nafakanın sadece bir geçim kaynağı olarak görülmemesini sağlayacaktır.
Sonuç olarak, süresiz nafakayla ilgili yeni düzenlemeler, hem nafaka alan kişilerin haklarını koruma hem de nafakanın kötüye kullanılmasının önüne geçme adına önemli bir adım olarak öne çıkıyor. Evli ya da boşanmış bireylerin, bu düzenlemeleri dikkatle takip etmesi, sosyal ve ekonomik planlamalarını buna göre yapmaları açısından büyük önem taşıyor. Aile hukukunu sıkı bir şekilde etkileyen bu düzenlemelerin, Türkiye'de boşanma oranlarının artmasına paralel olarak daha fazla tartışma konusu olması bekleniyor. Gelecekte yapılacak yasal düzenlemelerle daha da netleşecek konular, nafaka uygulamalarının toplumsal etki alanını genişletecek gibi görünüyor.